dc.description.abstract |
Kentler, zaman kavramının önemli ve etkili olduğu artifaktlardır. Zamanın ilerleyişi ile beraber, kentsel
mekanlar farklı anlamlar kazanarak var olmaya devam ederler Döngüsel zaman dilimi içerisinde, devam
edegelen bir değişimin merkezinde yer alan kentsel mekan üzerinden, bir döneme ait yaşantı izlerini ve
kentin çok katmanlı tarihini okumak mümkündür. Kentin bu yapıları ve yapılı çevreleri, kentin zamansal
süreç içerisinde değişimin biyografileri haline gelirler.
Her kent biriktirdiği bu çok katmanlı anlamsallığı muhafaza etmek konusunda aynı şansa sahip değildir.
Çeşitli afetler, savaşlar, istilalar vb. sebeplerle tahrip olmanın yanı sıra, insan eliyle ve egemen güçler
vasıtasıyla da kentlerin sahip oldukları bu çok anlamlılık ve tarihsel süreklilik kesintiye
uğrayabilmektedir. Berlin kenti, bahsi geçen tarihsel sürekliliği kesintiye uğrayan kentlerin başında
gelmektedir. II. Dünya Savaşı’nın getirdiği yıkım, kenti adeta bir harabeye dönüştürmüştür. Kent,
yaşadığı bu ağır tahribatı, kolektif hafızanın bir zemini haline getirmiş, mimarlık yarışmaları yoluyla kent
belleğinin kesintisiz devamlılığını sağlamıştır. Çalışma, mimarlık yarışmalarının ‘yeniden işlevlendirme’
potansiyelini, Berlin kenti örneği üzerinden okumayı amaç edinmiştir. |
tr_TR |