DSpace Repository

Türkiye’nin tarımdaki yapısal dönüşümü: Brezilya ve Hollanda örnekleri ile karşılaştırma

Show simple item record

dc.contributor.author Özer, Gökhan
dc.date.accessioned 2020-02-13T08:02:07Z
dc.date.available 2020-02-13T08:02:07Z
dc.date.issued 2019-09
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/11501/130
dc.description.abstract Tarım, insanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi için ihtiyaç duyduğu beslenme ihtiyacını karşılamakla birlikte, günümüzde ekonominin de can damarlarından birisini oluşturmaktadır. Endüstri Devrimi ile birlikte Batı’dan başlayarak dünya geneline yayılan yapısal dönüşüm süreci, tarımın ekonomideki birincil konumunu zamanla değişime uğratmıştır. Bu değişim bazı ülkelerde yapısal dönüşüm ve dış ticaret teorilerine göre uygulanmış ve başarıya ulaşmışken, Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ülkede plansız ve kontrolsüz şekilde gelişmiş ve başarıya ulaşamamıştır. Bu yapısal dönüşümü başarı ile uygulayarak, günümüzde tarımsal ürünlerin üretimi ve ihracatı bakımından dünyada sırasıyla ikinci ve dördüncü durumda bulunan Hollanda ve Brezilya’nın bu süreci nasıl gerçekleştirdiği, bu doğrultuda Türkiye’nin bundan sonraki süreçte benzer başarıya ulaşabilmek için neler yapması gerektiği analiz edilecektir. Bu bağlamda iki ana faktör ön plana çıkarılacaktır; birincisi yapısal dönüşüm teorileri kapsamında Türkiye’deki tarım sektörünün faktör verimliliğini arttırabilecek etkenlerin bulunması ve ikincisi ise bu yolla ortaya çıkacak olan ihtiyaç fazlası ürünlerin uluslararası ticaret teorilerine uygun olarak dünya pazarına nasıl sokulacağının belirlenmesine yönelik olacaktır. Yapısal dönüşüm çerçevesinde analiz edildiğinde Türkiye, üretiminde ve ihracatında dünya lideri olduğu fındık gibi en önemli tarımsal ürünün üretim verimliliğinde ancak beşinci sırada yer almaktadır. Benzer durum ekilebilir tarımsal arazisinin % 45’ine yakın alanını kaplayan buğday üretimi için de geçerlidir; Türkiye, 2017 yılı itibari ile buğdayın üretim verimliliğinde lider olan Fransa’nın hektar (ha) başına 1/3’kadarını üreterek dünyada ancak dokuzuncu sırada yer alabilmektedir. Bu sebepten dolayı ürettiği ürünü ihraç etmek bir yana içerideki ihtiyacı dahi karşılayacak durumda olamamakta ve ithalat yoluna başvurmaktadır. Tarımsal dış ticaret bağlamında ise Türkiye başta üretim verimliliğindeki zayıflığı olmak üzere birçok eksikliğinden dolayı rekabet dezavantajına sahiptir. Türkiye’nin tarımsal alanda rekabet etmek durumunda olduğu ülkeler akıllı ve robotik tarım gibi teknolojiler ile üretim yaparken, Türkiye bu kavramlar ile daha yeni tanışır durumdadır. Türkiye’de tarımsal ürünler çoğu çiftçi için geçimlik bir araç olarak kullanılırken, tarım alanında önde gelen Brezilya ve Hollanda gibi birçok ülkede büyük tarımsal işletmeler ya da kooperatifler aracılığı ile cari fazlası oluşturan bir sektör durumundadır. Bu çalışmada, XV. Yüzyıldan başlayarak Türkiye, Brezilya ve Hollanda’nın tarımsal alandaki yapısal dönüşümleri analiz edilecek ve bu bağlamda tarihsel gelişimleri, işletme ölçekleri, Ar-Ge yatırımları, inovasyonun lokomotif kurumları, toplam faktör verimlilikleri ve uluslararası ticaret etkinlikleri uluslararası ticaret teorileri kapsamında karşılaştırılmaktadır. TÜRKİYE’NİN TARIMDAKİ YAPISAL DÖNÜŞÜMÜ: BREZİLYA VE HOLLANDA İLE ÜLKE KARŞILAŞTIRMASI xiv Çalışmanın sonuç bölümünde, Türkiye’nin önde gelen tarımsal ürün ihracatçısı ülkeler arasına katılabilmesi için devletin öncülüğünde tarımsal yüksekokullar, üniversiteler ve araştırma merkezleri açılarak sektörel eğitim düzeyinin yükseltilmesi ve bu yolla tarımsal üretim verimliliğinin arttırılması gerekmekte olduğu vurgulanmaktadır. Bununla birlikte daha önce yapılan akademik çalışmalar ve testler sonucu Ar-Ge yatırımlarının tarımsal üretim verimliliğini arttırmaktaki en önemli etken olduğu ortaya konmuştur. Bundan dolayı var olan Ar-Ge merkezleri iyileştirilmeli ve bu lokomotif kurumlarda çalışan araştırmacıların nitelikli olanlar ile güçlendirilmesi gerekmektedir. Eğitim kurumları/araştırma merkezleri, kamu ve özel sektör arasındaki bağ sıkılaştırılarak koordinasyonu iyileştirilmeli ve ilk iki kurumun üçüncü kurumun üretim verimliliğinin arttırılması ve yeni ürünler bulunması için çalışmalar yapması gerekmektedir. Brezilya ve Hollanda ile karşılaştırıldığında Türkiye’deki tarımsal özel sektörün Ar-Ge yatırımlarının çok kısıtlı olduğu gözlenmektedir ki tarımsal üretim verimliliğine en fazla katkı sağlayabilecek Ar-Ge çalışmaları, ihtiyaçlarını en iyi bilen özel sektör tarafından yapılabilecektir. Bu sebepten dolayı kamunun teşvik oranlarını arttırarak özel sektörü desteklemesi gerekmekte olduğu ortaya çıkan diğer bir sonuçtur. Ortaya çıkacak olan üretim verimliliği artışından dolayı ulusal ve uluslararası firmaların Türkiye’deki tarım sektörüne yatırım yaparak kâr etme fırsatını görmesi tarımsal işletme ölçeklerinin büyümesine imkân sağlayacaktır ki bunun sonucu olarak da üretim çıktısı artacaktır. Ortaya çıkacak olan bu üretim fazlalığı için uluslararası yeni pazarlar bulunması gerekecek ve ihracat rakamları artabilecektir. Bu noktada en önemli olan mesele ise maliyeti düşürülerek üretim verimliliği arttırılacak olan ürünlerin faktör zenginliği ve uluslararası piyasalarda rekabet üstünlüğüne sahip olan ürünler arasında olmasıdır. Ayrıca, uluslararası alanda tarımsal ürün ihtiyaçlarının hedef bölge ve ülkelere göre özel kurulacak olan araştırma ekipleri tarafından araştırılarak belirlenmesi ve bu bağlamda özel tarımsal ürünlerin geliştirilerek ihraç edilmesi dış ticaret hadlerinin arttırılmasına katkı sağlayabilecektir. tr_TR
dc.publisher İstanbul Gedik Üniversitesi tr_TR
dc.subject Türkiye, Brezilya, Hollanda, tarım, yapısal dönüşüm, toplam faktör verimliliği, uluslararası ticaret tr_TR
dc.title Türkiye’nin tarımdaki yapısal dönüşümü: Brezilya ve Hollanda örnekleri ile karşılaştırma tr_TR
dc.title.alternative Turkey’s structural transformatıon ın agrıculture: country comparısıons wıth Brazıl and Netherlands tr_TR
dc.type Thesis tr_TR


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

Search DSpace


Advanced Search

Browse

My Account